Kevser Suresi, Peygamber Efendimize Mekke'de nazil olmuştur ve üç ayetten oluşmaktadır. Bu sure, Peygamber Efendimize Allah tarafından ihsan olunan "Kevser" nimetini bildirmesinden dolayı bu ismi almıştır.

Şüphesiz biz sana Kevser'i verdik. Seni pek çok fevkalade hayırlara eriştirdik ve ismini yücelttik. Kevser, alimlerin pek çoğuna göre cennette bulunan havuz ya da ırmaktır. Kevser Havuzu'nun suyu baldan daha tatlı, sütten daha beyaz ve kardan daha soğuktur. O havuzdan bir defa su içen kişi bir daha susuzluk hissetmez ve bu suyu mutluluk ve zevk içinde içmeye devam eder. Kevser Havuzu'nun kenarları zebercedden, bardakları ise gümüşten olup, gökteki yıldızlardan daha fazladır.

Sana verilmiş olan bu güzel nimetler ve ilahi lütuflar için Allah'a hem namaz kılarak hem de kurban keserek şükret. Ayrıca, kestiğin kurbanın etinden yardıma ihtiyacı olan kimselere yardım etmelisin.

Sana karşı kin besleyen, düşmanlık yapan ve seni "ebter" (soyu kesik) olarak niteleyen kimseler vardır. Asıl ebter olan, yani hayırlardan mahrum kalan, sana ebter diyen kişilerdir. Çünkü senin yüce zatın bütün hayırlara mazhar olup, zürriyetin devam edecektir. Senin faziletlerin kıyamet gününe kadar dünyaya büyük şeref verecektir.

Kevser Suresi, kısa olmasına rağmen, derin anlamlar içeren bir suredir. Bu surede Peygamber Efendimize verilen nimetler ve bunlara karşı nasıl şükredilmesi gerektiği anlatılmaktadır. Aynı zamanda, surede Peygamberimize düşmanlık edenlerin aslında kendilerinin hayırlardan mahrum kalacağı belirtilmektedir.

Kevser Suresi, Müslümanlara şunları öğretir:

Kevser Suresi, Peygamber Efendimize verilen büyük bir nimeti ve bu nimete karşı şükretmenin önemini vurgulayan bir suredir. Bu sure, Müslümanlar için önemli dersler ve öğretiler içermektedir. Allah'ın nimetlerine şükretmek, namaz ve kurban gibi ibadetlerle mümkün olup, Peygamberimize düşmanlık edenlerin aslında kendilerinin zararda olduğunu hatırlatır.